Pippi Uzunçorap
Pippi Uzunçorap, ne annesi ne de babasıyla yaşayan sıra dışı bir kız çocuğudur. Kendi başına Villa Villekulla adlı renkli bir evde yaşar. Yanında, Bay Nilsson adında küçük bir maymun ve Alfonso isimli bir at vardır. Bu evde anne baba yoktur ama eğlence, özgürlük ve bolca macera vardır. Pippi, rengârenk kıyafetleri, upuzun örgülü kızıl saçları ve bir çocuğa göre inanılmaz gücüyle herkesi şaşırtır.
Pippi’nin komşuları Tommy ve Annika, onun en yakın arkadaşları olur. Onlar sıradan ve kurallara alışkın çocuklardır ama Pippi ile geçirdikleri her gün, bir öncekinden daha eğlenceli ve şaşırtıcıdır. Çünkü Pippi, hiçbir kuralı takmaz, okula gitmez, geceleri geç yatar, sabahları geç kalkar ve dünyanın her köşesinden getirdiği hazineleriyle dolu bir evde yaşar. Babasının bir korsan kaptanı olduğunu söyler ve onun uzak bir adada kral olduğunu iddia eder.
Pippi’nin en belirgin özelliği, özgür ruhlu, eğlenceli ve dobra bir karaktere sahip olmasıdır. Kimseden korkmaz, büyüklerin saçmalıklarına gülüp geçer, zayıflara yardım eder, kötülere karşı ise dimdik durur. Zaman zaman kasabada karmaşaya neden olsa da herkes onun iyi kalpli olduğunu bilir.
Örneğin bir gün, Pippi’yi yetimhaneye götürmek isteyen iki memuru evinden kibarca kovar. Bir başka gün ise sirkte gösteri yapan bir güreşçiyi alt eder. Çocuklara eziyet eden büyüklerle ya da kasabadaki zorbalık yapanlarla her zaman alay eder, onları kendince cezalandırır. Ancak tüm bu gücüne rağmen, Pippi’nin yalnızlığı, bazen onun da duygusal yönünü gösterir. Annesinin gökyüzünden onu izlediğine inanır, babasının bir gün gelip onu almaya geleceğini düşünür.
Kitap boyunca Pippi’nin ne kadar sıra dışı ama bir o kadar da içten bir karakter olduğunu görürüz. Pippi kuralları eğlenceli hâle getirir, hayatı kendi filtresinden yorumlar ve dünyaya çocuk gözünden bakmanın önemini hatırlatır.
Temalar:
-
Özgürlük ve bireysellik
-
Cesaret ve dayanışma
-
Hayal gücü
-
Yetişkin dünyasının eleştirisi
-
Farklılıklara saygı
Pippi Uzunçorap, yalnızca bir masal kahramanı değil; özgür düşüncenin, cesaretin ve çocuksu neşenin sembolüdür. Lindgren’in bu zamansız kahramanı, çocuklara kendi seslerini bulmayı ve kendileri gibi olmayı öğretir.