Küçük Kadınlar, Amerikan İç Savaşı döneminde, babaları cephede olan dört kız kardeşin anneleriyle birlikte yaşadıkları evdeki hayatlarını konu alır. Bu dört kız kardeş: Meg, Jo, Beth ve Amy, birbirinden farklı karakterlerde ama aynı çatı altında sevgiyle büyüyen genç kızlardır. Her birinin hayata dair farklı hayalleri ve yolları vardır. Kitap, onların çocukluktan gençliğe, hayalden gerçeğe, düşten hayata geçiş süreçlerini anlatır.

Meg, en büyük kardeştir. Sakin, sorumluluk sahibi ve zarif bir yapıya sahiptir. Güzel giyinmeyi ve düzenli olmayı sever. Jo, ikinci kız kardeştir ve romanın en güçlü karakterlerinden biridir. Asi, bağımsız, yazarlık hayalleri olan, erkeksi tavırları ve güçlü fikirleriyle dikkat çeker. Beth, içine kapanık ama çok nazik, fedakâr ve müzik tutkunu bir kızdır. Amy ise en küçükleri, resme yetenekli, biraz bencil ama zarif bir ruha sahiptir.

Bu dört kız kardeş, anneleri Marmee ile birlikte zorluklara göğüs germektedir. Maddi sıkıntılarla başa çıkmaya çalışırken birbirlerine olan sevgileri her zaman en büyük dayanakları olur. Babaları savaşta olduğu için evin tüm yükü annededir ama Marmee hem sevgi dolu hem de güçlü bir kadındır. Kızlarına her fırsatta ahlaklı, çalışkan ve dürüst olmayı öğretir.

Karşı komşuları zengin ve yaşlı Bay Laurence ve onun torunu Laurie, kızların hayatında önemli bir yere sahip olur. Özellikle Jo ile Laurie arasında zamanla güçlü bir dostluk gelişir. Laurie, Jo’ya aşık olur ama Jo onun duygularına karşılık veremez. Bu da aralarında kısa süreli bir uzaklaşmaya neden olur.

Roman ilerledikçe kızlar büyür, hayaller değişir, kayıplar yaşanır. En hüzünlü olaylardan biri, Beth’in hastalanması ve ölümüdür. Beth’in kaybı, tüm aile üzerinde derin bir iz bırakır. Jo, Beth’in ölümünden sonra kendini yazmaya daha çok verir ve hayatının anlamını bu yolda bulur. Meg evlenir, Amy Avrupa’ya seyahate çıkar ve burada zamanla Laurie ile evlenir. Jo ise sonunda kendi duygularını tanıyarak Almanya’dan gelen profesör Bhaer ile evlenir ve kendi okulunu açar.

Küçük Kadınlar, yalnızca bir aile hikâyesi değil; büyümek, hayal kurmak, fedakârlık, özgürlük ve kadınların hayatta kendi yollarını çizme mücadelesi üzerine de evrensel mesajlar taşıyan bir romandır.

Temalar:

• Kadın kimliği ve özgürlük: Jo’nun geleneksel roller dışında bir hayat arayışı

• Aile bağları ve sevgi: Kız kardeşler arasındaki güçlü bağ

• Hayallerin peşinden gitmek: Her karakterin kendine özgü hedefi ve buna ulaşma biçimi

• Kaybetmek ve olgunlaşmak: Beth’in ölümüyle gelen derin ruhsal dönüşüm

• Bağımsızlık ve fedakârlık: Marmee’nin kızlarına verdiği değerli yaşam dersleri