Kırmızı Başlıklı Kız
Küçük bir köyde yaşayan sevimli bir kız çocuğu vardır. Herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız der çünkü büyükannesi ona kırmızı başlıklı bir pelerin dikmiştir ve kız bu pelerini çok sever, her zaman onunla dolaşır. Bir gün annesi ona, hasta olan büyükannesine götürmesi için bir sepet hazırlar. Sepette kek, ekmek ve biraz da meyve vardır. Kırmızı Başlıklı Kız’a ormanda dikkatli olması ve yoldan ayrılmaması tembihlenir. Kız, annesinin sözünü tutacağına söz vererek yola koyulur.
Ormanda yürürken karşısına kurnaz bir kurt çıkar. Kurt, ona nereye gittiğini sorar. Masum Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesine gittiğini, sepetinde yiyecekler olduğunu ve evinin ormanın diğer ucundaki küçük kulübe olduğunu anlatır. Kurt hemen bir plan yapar. Kızı çiçek toplamaya yönlendirir, o sırada kestirme yoldan büyükannenin evine gider.
Kurt, büyükannenin evine varınca kapıyı çalar. Büyükannesi kapıyı açar açmaz kurt onu yutar ve kıyafetlerini giyerek yatağa yatar. Kısa bir süre sonra Kırmızı Başlıklı Kız kapıyı çalar. Kurt, büyükannenin sesi gibi taklit yaparak onu içeri alır. Yatakta yatan bu tuhaf “büyükanneye” dikkatle bakan kız, bazı şeylerin yolunda gitmediğini fark eder. Büyükannesinin sesi gariptir, burnu daha büyük, kulakları daha uzun, dişleri ise çok sivridir. Ardından o meşhur sözler gelir:
— Büyükanne, kulakların neden bu kadar büyük?
— Seni daha iyi duymak için!
— Gözlerin neden bu kadar büyük?
— Seni daha iyi görebilmek için!
— Ağzın neden bu kadar büyük?
— Seni daha iyi yiyebilmek için!
Kurt yerinden fırlar ve Kırmızı Başlıklı Kız’ı da yutar. Ama bu zalim plan burada bitmez. Şans eseri oradan geçen bir avcı ya da oduncu (masaldan masala değişir), evin içinden gelen garip sesleri duyar. İçeri girer, kurtu görür ve hemen müdahale eder. Kurdu uyurken yakalayan avcı, karnını dikkatlice keser ve büyükannesiyle Kırmızı Başlıklı Kız’ı sağ salim kurtarır. Sonrasında kurdun karnı taşlarla doldurulup dikilir ve kurt bir daha uyanamaz.
Bundan sonra Kırmızı Başlıklı Kız, ormanda yoldan ayrılmaması gerektiğini ve yabancılarla konuşmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini öğrenmiş olur. Büyükannesiyle birlikte güvende oldukları evlerinde günün geri kalanını huzur içinde geçirirler.
Masalın mesajı:
-
Tanımadığın biriyle konuşma.
-
Aile büyüklerinin sözlerini dikkate al.
-
Her güzel görünen, iyi niyetli olmayabilir.
-
Zekânı ve dikkati her zaman yanında taşı.