Romanın başkahramanı Robert Neville, bir biyolojik felaket sonucu dünya nüfusunun büyük bir kısmının bir tür vampir benzeri yaratıklara dönüşmesiyle, New York’ta hayatta kalan son insandır. İnsanlık, bir virüsün etkisiyle hızla yok olmuştur ve geriye yalnızca bu yaratıklardan oluşan bir toplum kalmıştır. Bu yaratıklar, güneş ışığından kaçınan, vampir benzeri özelliklere sahip, korkunç varlıklardır. Neville, bu dünyada yalnız kalan tek insan olarak hayatta kalmaya çalışmaktadır.

Neville, günlerini korku içinde geçirir, her gün yaratıklarla mücadele eder ve onların korkunç varlıklarıyla başa çıkmaya çalışır. Bu süreçte, eski yaşamına ait hatıralarla yüzleşir ve hayatta kalan birkaç eski insanla bağ kurma çabalarına girer. Ancak, her geçen gün, yaratıkların daha da güçlendiğini ve Neville’in varlığını tehdit eden yeni tehlikelerin ortaya çıktığını fark eder.

Neville’in bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan psikolojik olarak çözülmeye başladığı görülür. Yalnızlık, sürekli korku ve umutsuzluk, onu içsel bir çöküşe sürükler. Bir noktada, Neville’in yaratıklara karşı olan mücadeleleri, onların toplumlarına yönelik yeni bir yaklaşım ve anlayış geliştirmesiyle değişir. Yaratıkların ve insanlık arasındaki farklar giderek daha bulanık hale gelir.

I Am Legend, sadece bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda insanlığın anlamı, korku, yabancılaşma ve kimlik üzerine derin bir düşüncedir. Neville, zamanla kendini anlamaya, ölümle yüzleşmeye ve insanlık durumunu sorgulamaya başlar. Romanın finali, okuyucuya güçlü bir şekilde etki eder ve insanın evrimini, medeniyetin çöküşünü ve yeni bir toplumsal yapının doğuşunu düşündürür.

Roman, aynı zamanda vampir mitolojisini ve korku türünü modern bir biçimde ele alır, ve daha sonra bu temalar birçok filme ve esere ilham kaynağı olmuştur. Neville’in yalnızlık ve psikolojik çöküşü, “kahraman” figürünün zayıflıklarını ve insanlık adına yaptığı fedakarlıkları sergileyerek, korkunun ötesinde evrimsel bir dönüşümü de simgeler.

I Am Legend, yalnızlık, hayatta kalma mücadelesi ve insanlıkla ilgili derin bir sorgulama sunar. Roman, aynı zamanda insanın toplumda ve evrende ne kadar yalnız ve kırılgan olduğunu gösterirken, post-apokaliptik bir dünyada yaşamın ve hayatta kalmanın anlamını sorgular.