Elmer, sıradan bir fil değildir. Onun gövdesi gri değil, rengârenk karelerle kaplıdır. Kırmızı, mavi, sarı, yeşil gibi canlı renklerden oluşan deseniyle diğer filler arasında hemen fark edilir. Elmer yalnızca görünüşüyle değil, neşeli kişiliği ve komik şakalarıyla da ormandaki herkesin gözdesidir. Diğer hayvanlar onu çok sever çünkü Elmer’ın olduğu yerde gülücükler eksik olmaz.

Ancak Elmer bir gün kendi farklılığından rahatsız olur. Herkes gibi tek renkli bir fil olmak ister. Sessizce ormandan ayrılır ve gri renkli bir meyve bularak vücudunu bu meyveyle kaplar. Artık tıpkı diğer filler gibi görünür. Ama ne yazık ki bu değişiklik onun ruhunu da griye dönüştürür. Renkleri kaybolunca ne neşesi kalır ne de fark edilirliği. Ormandaki diğer hayvanlar Elmer’ı tanımaz, onun eksikliğiyle sessizlik hâkim olur.

Elmer buna daha fazla dayanamaz ve kocaman bir kahkaha atar. Bu kahkaha onun kim olduğunu ortaya çıkarır. Ardından başlayan yağmurla üzerindeki boya akıp gider ve Elmer tekrar o renkli hâline kavuşur. Diğer filler onun farklılığını kutlar ve Elmer Günü adını verdikleri özel bir gün ilan ederler. Bu günde her fil kendini rengârenk boyar, yalnızca Elmer gri olur. Çünkü Elmer zaten yeterince farklı ve özel biridir.

Bu sevimli hikâye, çocuklara farklı olmanın kötü değil, tam aksine kutlanması gereken bir şey olduğunu gösterir. Elmer her çocuğa şu mesajı verir: Kendin ol, neşeni paylaş ve renklerinle gurur duy.